30 Temmuz 2012 Pazartesi

Canistan


















Yusuf Atılgan'ın yazdığı Anayurt Oteli ve Aylak Adam'dan sonra üçüncü ve son romanı olan Canistan'ı okudum bugün. Diğer ikisini okuyalı da çok uzun zaman olmadı ve ben bunlardan Anayurt Oteli'ni sizin için yazmış, Aylak Adam'ı ise hatırını kıramayacağım bir arkadaşımın ricası üzerine yazmamıştım. Anayurt Oteli ve Aylak Adam'ın önemli ölçüde gösterdiği benzerlikler -ki bu benzerliklerin ne olduğundan yazının içeriğinde bahsedeceğim- Yusuf Atılgan'ın tarzı hakkında bir hayli fikir vermişti. Buna karşılık Canistan daha farklı bir şeylerden bahsediyor.

Kitabın konusuna gelirsek, Osmanlı Dönemi'nde geçen bir hikâyeden bahsediyor. İkinci Meşrutiyet ve Milli Mücadele Yıllarında, Manisa civarında geçiyor hikâye ve aslında kitabın arkasında yazdığı gibi bu hikayeyi trajik olarak tanımlamak çok doğru olur. Selim ve Ali iki dosttur ve bu dostlukları çocukluk yıllarından gelir. Zaman içinde Ali, karısı ve çocuğuyla sakin bir hayat süren bir yetişkin haline gelirken Selim bir çeteciye dönüşür. Kitap bu iki eski dostun acı karşılaşmasıyla okuyucusuna merhaba der.

Anayurt Oteli ve Aylak Adam'ın anlattığı hikâyeler daha psikolojik türdeydi. Kendini toplumdan soyutlayan karakterler üzerinden anlatılmış romanlardı. Aslında okuduğum bu ilk iki kitabından sonra -eğer ömrü vefa etseydi- bu tarz üzerinde yoğunlaşacağını ve bu türde bir numara olarak anılacağını düşünmüştüm. Lakin Canistan ile daha farklı bir hikâyeyle ne kadar başarılı olabileceğini görmüş oldum Yusuf Atılgan'ın. Üstelik yarım kalmış bir roman olmasına rağmen.

Canistan üç bölümden oluşuyor. Duruşma, yargıç ve tanık isimli bu üç bölümün sanık isminde bir dördüncüsü olacakmış ama Yusuf Atılgan'ın ömrü buna vefa etmemiş. Buna rağmen kitap pek yarım kalmış gibi görünmüyor ama yazılamamış bir dördüncü bölümün varlığından haberdar olduğumuz için ister istemez bir merak uyanıyor.

Canistan, trajik bir dostluk ve aşk öyküsü anlatıyor. Yusuf Atılgan'ın en az diğer iki romanı kadar başarılı Canistan. Oldukça kısa zaten ve tek nefeste birkaç saat içinde okuyabilirsiniz. En kısa zamanda bu konuyla ilgilenmeniz dileğiyle, hepinize iyi okumalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder