28 Ağustos 2011 Pazar

Dublörün Dilemması


















Son zamanlarda aktif şekilde takip ettiğim sitelerden bir tanesi afilifilintalar. En aktif yazarlarından biri olan Murat Menteş'in yazılarını da bir süredir ilgiyle okuyorum. Şair olan Menteş'in iki adet de romanı bulunuyor. Bunlardan bir tanesi Dublörün Dilemması. Kitabı bana alıp hediye olarak gönderen canım kuzenim Umay Özçelik'e teşekkürü  borç bilirim.

Dilemma aslen ingilizce bir kelime. Türkçe karşılığı ikilem demek. Bundan ötürü Dublörün Dilemması ilgi çekici bir isim olmuş diyebiliriz. Kitabın kapağı da kesinlikle çok başarılı. Kitap hakkında hiç bir bilginiz olmadan sadece rafta bile görseniz ister istemez ilginizi çekecektir. Hemen belirteyim, bugüne kadar kaba bir hesapla iki yüz civarı kitap okudum. Bunların içinde açık ara en enteresanı Dublörün Dilemması'ydı. Sebeplerini hemen paylaşıyorum. 

Bazı filmler ve kitaplar olur. Bir hobi halinde devamlı olarak izleyenler ve okuyanlar bilir ki izledikleri ve okuduklarından bazıları karambole denk gelir ve pek bir şey anlamazlar. Benim bir alışkanlığım vardır, okuduğum kitabı bir daha okumam(bugüne kadar birden fazla kez okuduğum hiçbir kitap olmadı). İzlediğim filmlerden ise sayılı filmleri tekrar izlerim. Ya filmi çok beğenmişimdir ya da dediğim gibi şu karambol anına denk gelenlerin tekrar üstünden geçmişimdir. Dublörün Dilemması'nı okuduğum şu son birkaç günde ki zaman aralığı oldukça rahat bir boşluk olmasına rağmen sanki kitap karambole geldi ve ben açıkçası çok fazla bir şey anlamadım okuduğumdan. Bunun dışında kitap oldukça eğlenceli, sürükleyici ve lezzetliydi. Kitaba kendimi kaptırarak ve sindirerek okumama rağmen pek çok şeyin boşlukta kalması, olayı enteresanlaştıran bir diğer ayrıntı. 

Kitabı keyifli kılan çok fazla ayrıntı var. Spoiler vermemek adına -kesinlikle hiçbir spoiler okumadan okunması gerekiyor bence- bunlardan uzun uzun bahsetmeyeceğim ama kitaptan bir şey anlamasanız bile diyaloglar, isimler, kullanılan dil sizi oldukça eğlendirecektir. Bazı yerleri okurken istemsiz olarak yüzünüzde bir tebessüm oluşacağına emin olabilirsiniz. Kitabın bölümlerinin başında bir yerlerden alıntı olarak okuyacağınız çok güzel sözler mevcut. Bunların kitaba extra puan kattığını söyleyebilirim. 

Dublörün Dilemması'nı okurken buram buram Chuck Palahniuk kokusu aldım. Sanki bir Palahniuk kitabı okuyordum ve bu hikâye neden bir film olmasın diye uzun uzun düşündüm. İnternette okuduğum birkaç yazıya bakılırsa film projesi olarak birkaç defa düşünülmüş ama sonra bu projeler rafa kaldırılmış. İyi bir yönetmenin elinde işlenirse Fight Club etkisi yaratabileceğini düşündüm ister istemez. O kadar başarılı bir proje olabilir mi bilemiyorum ama çok iyi bir şeyler çıkartılabilecek malzeme mevcut sanki kitapta. Murat Menteş kesinlikle gündemde olup okunması gereken bir yazar. Afilifilintalar'dan takip ettiğim kadarıyla da bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tanıtımını sağlayacak iyi bir projeyle bence insanlara tanıtılmalı ve daha çok okunmalı. Bu benim şahsi fikrim tabi. 

Bir önceki, Tutunamayanlar yazımda o kitabı da tekrar okumam gerektiğini belirtmiştim. Sanırım ikinci turu atmam gereken kitapların sayısı günden güne artıyor. Elimde olan birkaç kitabı bitirdikten sonra (Murat Menteş'in Korkma Ben Varım isimli diğer romanı da bunların içinde) bir yerlerden eserse tekrar okumak istediğim kitaplar var. Dublörün Dilemması da tekrar okumam gereken kitaplardan bir tanesi. 

Her ne kadar çok sindiremesem bile kesinlikle okumanız için önerebilirim Dublörün Dilemması'nı. Bu bile kitabı yeterince enteresan kılan bir sebep değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder